Münacat – İbrahim Şinasi
Hak-teala azamet aleminin padişehi
La-mekandır olamaz devletinin taht-gehi.
Hasdır zat-ı ilahisine mülk-i ezeli
Bi-hudud anda olan kevkebe-i lemyezeli.
Eser-i hikmetidir yerle göğün bünyadı
Dolu boş cümle yed-i kudretinin icabı.
İzzet ü şanını takdis kılar cümle melek
Eğilir secde eder piş-i celalinde felek.
Emri vech üzre yer eyler gece gündüz hareket
Değişir tazelenir mevsim-i feyz ü bereket.
Pertev-i rahmetinin lemasıdır ayla güneş
Tab-ı hışmından alır alsa cehennem ateş.
Şerer-i heybet-i ulviyyesidir yıldızlar
Anların şulesi gök kubbesini yaldızlar.
Kimi sabit kimi seyyar be-takdir-i Kadir
Tanrı’nın varlığına her biri bürhan-ı münir.
Varlığın bilme ne hacet küre-i alem ile
Yeter isbatına halk ettiği bir zerre bile.
Göremez zatını mahlukunun adi nazarı
Hisseder nurunu amma ki basiret basarı.
Vahdet-i zatına aklımca şehadet lazım
Can ü gönlümle münacat ü ibadet lazım.
Neşe-i şevk ile âyâtına tapmak dilerim
Anla var Hâlik’ıma gayrı ne yapmak dilerim.
Ey Şinasi içimi havf-ı ilahi dağlar
Suretim gerçi güler kalb gözüm kan ağlar.
Eder isyanıma gönlümde nedamet galebe
Neyleyim yüz bulamam ye’s ile afvım talebe.
Ne dedim tövbeler olsun bu da fi’l-i şerdir
Benim özrüm günehimden iki kat bed-terdir.
Nur-ı rahmet niye güldürmeye ruy-ı siyehim
Tanrı’nın mağfiretinden de büyük mü günehim.
Bi-nihaye keremi aleme şamil mi değil
Yoksa alemde kulu aleme dahil mi değil.
Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksanı
Ya anın kahrına galib mi değil ihsanı.
Sehvine oldu sebeb acz-i tabii kulunun
Hem odur alem-i manide şefi’i kulunun.
Beni afvetmeğe fazl-ı ilahisi yeter
Sanma hâşâ kerem-i na-mütenahisi biter.