. Mehmet Demir – Hayatı ve Eserleri

Mehmet Demir 1960 yılında Samsun’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi doğdum şehirde tamamladı. Para yokluğu ama sevgi bolluğu içinde büyüdü. Şiire lise yıllarında başladı. Halk şiirinden çok etkilendi. Hicvi de çok sevdiğimden o dönemlerde bir çok taşlama yazdım. Zaman zaman serbest şiirler yazdımsa da heceyi hiç bırakmadı. Hayatın ritmini hecede yakaladı sanki. Üniversite yıllarımda toplumsal olaylar üzerine ve duygusal şiirler yazdı. Üniversiteyi bitirdikten sonra 3 yıl Samsun’da haftalık yayımlanan bir gazetenin sanat sayfasını yönetti. Burada her hafta bir şiirimi yayımladı.

Çalışma hayatım nedeniyle İstanbul’a yerleştikten sonra bir süre Türkiye Şair ve Yazarlar Derneği Genel Merkezi’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldım. Şiirlerim çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı, radyolarda seslendirildi.
Şiirlerimi bir kitapta toplayıp bastırmayı hiç düşünmedim. Okumayı çok severim. Üç binin üzerinde şiir kitabı okudu.
Bunların büyük bir bölümünü kütüphanelerde elde ettim. Diğer çoğunluğunu da ikinci el kitapçılardan veya takas yoluyla edindi. Dedim ya yokluk vardı o zamanlar. Şimdi nerde bir şiir kitabı görse paraya kıyıyor. Nedeni, insanların az kitap okumasıdır. İnsan emek verip bir kitap çıkarıyor ama kimse gidip almıyor. Kitap yayımlamamamın nedeni de bu zaten. Ayrıca şiiri hiç bir zaman para kazanılacak bir araç olarak görmedi. Bu yüzden bütün yazdıklarım (tabi elimde kalanlar) herkesin ücretsiz erişebileceği kaynaklarda yayımlanmıştır. Çokları gibi günde bilmem kaç tane şiir yazmadı. Yazdığı şiir üzerinde haftalarca düşünür, beğenmediği bir yeri olduğu zaman o şiire kıyar. Şiirin her türüyle ilgilendi. Ama hecenin büyüsü onu etkisi altına almış olsa gerek, zaman zaman serbest yazsa da hecede karar kılıyor.

Hayata değişik pencerelerden bakmayı ilke edindi. Hiç bir zaman tek bir yönden bakmamaya gayret etti. İnsanları kınamak ve onlara kızmak yerine onları anlamaya ve olayları onların gözünden görebilmeye çalıştım. Çok kırılgan bir ruh yapısına sahip olsam da kimseyi kırmadım ve kimseye kırılmadı. Geleneklerine bağlı olduğu kadar çağın gerçeklerini kaçırmadı ve çağın getirdiklerine sırtını dönmedi. Şiiri hobi olmaktan öte yaşam biçimi olarak gördü. Onda teselli buldu, gözyaşını onda döktü, hırs ve ihtiraslarını onda törpüledi; direkt anlatamadıklarımı onda anlattım; sevgilerini onda büyüttü; güzellikleri onunla ifade etti; acılarını ve sevinçlerini onunla paylaştı. Hayatı şiir gibi yaşayamadıysa da şiirle dillendirmeye gayret etti.

Halen özel bir kuruluşun mali işler müdürlüğünü yürütmektedir. 2 kız babasıdır.

Sosyal Medyada Paylaş :