
Gönül Çiçeğim – Halenur Kor
Bir sonbaharda açtı
Gönül çiçeğim.
Kokusu getirir eski yılları…
Kapalı kalmış tomurcukları…
Kilitlemiş eski hâtırâları.
Solmuş sararmış eski bir mektup,
Gözyaşı lekeli o ipek mendil
İçinde bir tutam kâhkülü kalmış…
Küçücük fotoğraf, mahzun bakışlı,
İki damla gözyaşı gözünde kandil,
Titrek ışıkları mâziye dalmış…
Umutlarını sarmış beyaz bohçaya,
Naftalinli yıllar ardında kalan…
Saklanmış, gizli mektubu bilmem
Usulca okşayan gül kokulu el
Kaç kez dudak sürmüş, öpmüş, koklamış…
Zamanın saçları kördüğüm gibi,
Ömürler, sevgiler olmuş bir yumak,
Mâziyi andıkça çözülür gider
Omuzlarından dökülür ak ak…
Eski hâtırâlarda o kırık plâk,
Geçmiş zamanlardan yitik sesleniş,
Acılar takılmış gibi genzine
Cızırtılı, baygın bir serzeniş…
Yılların hasreti solgun yüzünde
Aşınmış cildiyle eski bir kitap,
Sayfalarında gezinen binlerce göz…
Mâziye uzanan çizgili yollar…
Küçük bir porselen fincan, tabaksız,
Kaybetmiş gibi eşini…
Bir asırdır sakladığı yüzüne vurunca ışık,
Kamaşıyor utangaç gözleri,
Bakıyor, kederli, şaşkın ve mahzun.
Gönül çiçeğimde eski anılar,
Kokusu getirir eski yılları…