
“Zamanın İçinde İnsan” – Şaban Gürtuna
dünyaya ilk bakış:
bir çığlıkla başlar her hikâye
ne adını bilirsin, ne anlamı
sadece varlığınla yazarsın ilk dizeyi
kan, ter, bir nefes, anne sesi
sonra…
gökyüzünü tanırsın süt kokusunda
bir avuç gülüş olur ellerin
zaman adını fısıldar beşiğine
adımların, sözcüklerin uyanır
çocukluk gelir,
yerde bulduğun taşlarda ev kurarsın
hayallerin karton kutu kadar gerçektir
dizlerin yara bere
ama gözlerin umutla parlar
gençlik,
bir yangın gibi düşer içine
sorular büyür, cevaplar kaçar
aşklar başlar, kırılır, yeniden başlar
kendini ararken başka bedenlerde kaybolursun
orta yaş,
bir aynaya bakarsın: tanıdık ama yabancı
omuzlarına yük düşer, adını “sorumluluk” koyarsın
çocuklar büyür, sen küçülürsün zamanın içinde
bir sabah, babanın sesinde kendi sesini bulursun
yaşlılık,
sessizlikle konuşur artık hayat
anılar dizilir pencere önüne
her biri bir mevsim, bir bakış, bir kırık saat
ellerin titrer, ama yüreğin hâlâ taze
ve son,
bir virgül olur son satırda kimi okur,
kimi görmez , kimi duymaz
ama sen bilirsin:
yaşam, nefesle değil, iz bırakarak biter.
Mayıs 2025