Yeryüzünün Yüzüne Bak – Şaban Gürtuna

Bir sabah uyandık,
dağ yoktu.
Kuşlar çoktan terk etmişti gökyüzünü,
çamların gövdesi yerdeydi,
zeytin,
kökünden sürülmüştü.

“Refah!” dediler,
altın aradılar karanlıkta.
Ama toprağın kalbine cıva akıttılar,
suya, ota,
insana…

Çocuk artık keçi görmüyor,
kadın pınardan testisini dolduramıyor.
Erkek,
sırtında saban değil,
öfke taşıyor.

Bu orman bizimdi.
Bu dağlar bizim gölgemiz,
şifamızdı kekik kokusu,
bir avuç kirazla gülümseyen çocuklardık biz.

Şimdi —
toz yükseliyor çoraklaşan yamaçlardan,
bir çığlık gibi
tırmanıyor gökyüzüne.
“Dur!” diyor toprak,
“Yetti artık!” diyor köylü,
elinde bir dal,
bir taş,
bir umut…

Bir halk uyanıyor
her ağacın düşüşünde,
her damla suyun zehirle buluştuğu anda.

Sen de gör artık:
Yeryüzü,
talan edilecek bir mal değil.
Yeryüzü,
bizim evimiz!.
Dünyada kimseye vermeyiz.

20 Nisan 2025