
Odysseia (Özet) – Homeros
Dostu Agamemnon’un yanında savaşmak için karısı Penelope ve oğlu Telemakhos’u geride bırakarak Troya’ya doğru yola koyulan İtaka kralı Odysseus’un savaşın bitimi ile başlayan olağanüstü serüvenlerini anlatır “Odysseia” destanı. Kurnaz ama biraz sivri dillidir kahramanımız; dönüş yolculuğunda tutulduğu fırtına karşısında deniz tanrısı Poseidon’a meydan okuyunca, tanrının gazabına uğrar ve bir türlü evinin yolunu bulamaz.
On yıl sürer Ege denizinin bir yakasından bir yakasına savruluşu (bugün bir iç deniz gibi görünen Ege, antik çağlar için bir okyanus algılamasındadır ve böylelikle mesafe kavramının yaşanılan bölge ile sınırlı olduğunu bir kez daha anlarız). Tek gözlü, insan yiyen devleri, gemicileri baştan çıkaran sirenleri ve Yunan mitolojisinden çıkıp gelen daha nice tehlikeyi savuşturan Kral, ülkesine döndüğünde karısını -kendisinin vasiyetine uygun olarak- evlilik hazırlıklarında bulur.
Yarışmayı kazanan prens olacaktır kraliçenin eşi. Kılık değiştiren Odysseus, teker teker yener koca adaylarını ve hem karısına hem de tahtına kavuşur.