Harp ve İnsanlar – Faik Baysal

Garip şey; hiçbir eksikleri yok,
Deli olur insan, deli olur.
Bez tıkalı matraları yanlarında,
Su dolu postalları ayaklarında.
Çantalarında tuzsuz peksimetleri,
Artık karınları tok,
Artık yemeseler de olur…
Yalnız gözleri koskocaman açık,
Birinin ayağı havada,
Öbürünün başı altında kolu,
Yürekleri hala sıcacık,
Yürecikleri avuçla kurşun dolu.
Elleri yapışık tüfeklerine,
Sımsıkı kapalı ağızları,
Şaşılacak şey.
İnsan inanmıyor öldüklerine.
Ne yüzlerinde bir damla kan,
Ne toprakta akan…
Dostlar başına böyle ölüm,
Aldıkları can, verdikleri can.

Kanlı ufuk boyunca harp var,
Hayat bahar içinde uzakta..
Boz kaputlarının yakaları kalkık,
Boz kaputları üstüne
Kar kurşunla karışık yağmakta.
Ne işleri vardı tüfekle?
Nasıl kurşun sıktı bir insana,
Bu eller, bu yumuşacık yürekle?
Bekleyedursun nişanlılar,
Yoladursun analar saçlarını,
Veren bir daha verir;
Yeter ki, beli kuvvetli olsun insanın,
Allah bilir dönmeyeceklerini de
Ölüm de olsa, insan unutabilir.
Kar bütün gece yağdı.
Vuruldukları zaman
Kırkıncı kere okunuyordu mektupları,
Bombalanan şehirlerde.
Duvarlardaki resimlerde hepsi sağdı.