. Hamdullah Suphi Tanrıöver – Hayatı ve Eserleri

Hamdullah Suphi Tanrıöver (1886 – 1966), Türk edebiyatçı, yazar, milletvekili, siyasetçidir. Tanzimat’ın ünlü kişilerinden ilk Maarif Nazın Abdurrahman Sami Paşa’nm torunu; Evkaf, Maliye, Ticaret ve Maarif nazırlıkları yapan Abdüllatif Suphi Paşa’nın oğlu ve Samipaşazade Sezai Bey’in yeğenidir. İstanbul’da doğdu.

Numune-yi Terakki ilkokulu’nda okuduktan sonra Galatasaray Sultanisini bitirdi. İlköğretmen okulunda ve üniversitede öğretmenlik (1910-1913) yaptı. 1912’de Türk Ocağı’na girdi, 19 yıl başkanlığını üstlendi. Bu süre içinde coşkulu nutuklarıyla tanındı. İstanbul’un işgali, Türk Ocağı’nın kapatılması üzerine Milli Mücadele’ye katılmak için 1920’de Anadolu’ya geçti.

Saruhan’dan milletvekili olarak ilk Büyük Millet Meclisi’ne katıldı. Aynı yıl matbuat ve istihbarat umum müdürü, ardından maarif vekili (aralık 1920-kasım 1921) oldu. “İstiklal Marşı” için açılan yarışmada Mehmet Akif’in yazdığı marşın kabul edilmesi konusunda BMM’de büyük çaba gösterdi.

1923 ve 1927’de yapılan seçimlerde İstanbul milletvekili seçildi. Mart-aralık 1925’te ikinci kez maarif vekilliği yaptı. Milletvekilliğinden ayrılıp Bükreş elçisi olarak atandı. On üç yıl bu görevde (1931-1944) kaldı, daha sonra yeniden siyasete döndü. 1945’te İçel’den, seçimlerin yenilenmesi üzerine 1946’da İstanbul’dan milletvekili seçildi. 1950’de DP listesinden bağımsız Manisa milletvekili, 1954’te yine DP’den İstanbul milletvekili oldu. 1957 seçimlerine Hürriyet Partisi adayı olarak katıldı, ancak kazanamadı.

Hamdullah Suphi’nin çocukluğu çok yoğun bir kültür ortamı içinde geçti. Ondaki şiir beğenisi ve ilgisi de küçük yasta gelişti. İlk şiirlerini amcası Sezai Bey’in Paris’te çıkardığı Şura-yı Ummet gazetesinde -imzasını amcasından saklayarak- yayımladı.

İstanbul Dürbün, Âmâ, Hasat, Hordebin, Keçiboynuzu, Münekkit, Sermuharrir, Sivrisinek, Toplu İğne, Yatmaz gibi imzalar kullandı.

İstanbul’da Fecr-i Ati Topluluğu’nun kurucuları arasında o da yer aldı. Ama uzun kalmadan birçok şairle birlikte Milli Edebiyat akımına kapıldı. Bu dönemde hem Türk Ocağı’nda hitabet gücünü, hem de şiirini geliştirdi. Ancak devlet adamlığındaki ünü şairliğini gölgeledi. Yerince zaman ayıramasa bile şiirini Servet-i Fünun etkisinden kurtardı, belli bir olgunluğa getirdiyse de kitap olarak yayımlamadı.

ESERLERİ
– Namık Kemal Bey Magosa’da (1909),
– Günebakan (makaleler, 1929, haz. Fethi Tevetoğlu. 1987)
– Dağyolu (hitabeleri, 1931; Fethi Tevetoğlu. 1987).
– Anadolu Milli Mücadelesi (1946),
– Dağyolu ve Günebakan’dan Seçmeler (M.Necati Sepetçioğlu, 1971).

Sosyal Medyada Paylaş :