
Aile Boyu – Sunay Akın
Ezilmiş bir çocukluk benimkisi Bir iskelenin Vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır Üç tekerlekli bisikletimin lastikleri. Annesiz büyüdüm çünkü Yani serçeydim Kar…
En güzel şiirler
En güzel şiirler
Sunay Akın adlı şaire ait tüm şiirlere, hayatı hakkındaki bilgilere, şair hakkındaki yorumların yer aldığı sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Ezilmiş bir çocukluk benimkisi Bir iskelenin Vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır Üç tekerlekli bisikletimin lastikleri. Annesiz büyüdüm çünkü Yani serçeydim Kar…
Oybirliğiyle koyunlar Keçiyi seçer Kendilerine başkan Oysa sürünün başına Kurdun akrabası Köpeği koyar Çoban. Sunay Akın
İskelenin altına Sığınan deniz Bırak artık saklanmayı Savaş gemileri Çoktan geçip gitti… Sunay Akın
Virgül hiç susmayan bir davulun tokmağı çağırır kelimeleri kağıtlardaki düğününe.
Ne kadar aradıysam suyunda bulamadım tak’ları zaman denilen kuyunun yüzümde bu yüzden yalnızca tik’lerini taşırım çocukluğumun. Yarısını tuttum çocuk doktoru…
Yol kenarlarındaki Yağmur mazgallarını Kumbara sanıp Harçlığımı atardım Bu yüzden en çok Denizden alacaklıyım… Sunay Akın
I Ne zaman bir çocuk ölse Gözü evlerinde Annesinin kavurduğu Helvada kalır. II Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen…
Kamaralarında çıplak Kadın resimlerinin asıldığı Savaş gemisinden Bozma bir jilet Her traş oluşumda Hem okşar Hem kanatır tenimi.
Bıraktı mektubu Ayşe kız kovuğuna ağacın bir taş daha çaldı ırmak ve çıngırağını sallayarak yine koşuştu buzağı. Bağışla beni generalim…
Tutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş. Yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık…
Özgürlük kitabının sayfaları arasına Cellatların kurduğu darağacındaki ip Yarım kalan sayfayı gösteriyor Okumaya devam edecek nice insana Evlilik fotoğraflarının yırtılarak…
Bilerek mi yanına almadın giderken Başının yastıkta Bıraktığı çukuru. Güveniyordum Oysa ben sevgimize Vapur iskelesi Ya da tren istasyonundaki Saatin…
Deniz kıyısında Bir martıyla konuşurken görüyormuş Dostlarım beni sürekli Bir kaptanım çünkü Kağıt gemilerden emekli. Kılları uzadıkça ellerimin Unuttum kağıtlardan…
I Yaşamı savunmaya katılmaması ozanın kendini mürekkep lekesi sanması gibi imzanın. II Ne pipo ne sakal yerde gördüğün ekmek parçalarını…
Nasıl unutursun ilk gunleriydi İstanbul’a taşındığınızın usulca dokunmuştun hanımeli kokan bir duvara yaslı beyaz bisiklete -Binmek ister misin diye bir…
Puan Ver : Telefon santralleri Beni sana bağlar sevgilim. Nükleer santraller ölüme Gökyüzünün nerede olduğunu soran Bir vapur dumanına Yanıt…
Benden kısadır boyun Bir köy otobüsünün Dağa tırmanması Gibi uzanırsın Dudaklarıma. Katılmaz oldu nicedir yolumun Tozu dumanına.
Kimim ben Ve sakalından bir tek kılın Müzelere giremeyeceğine ağlayan Köse bir peygamberden Nedir beni ayıran. Hüzünlü bir çocuk yüzü…
Kokusu mahalleye yayılsın diye yaptığı yemeklerin akşamüstleri açık tutar penceresini yeni gelin.
Çarmıha gerildiği yaşta İsa’nın avuçlarımdan tutan iki çocukla çiviliyim yaşama aşk bardağını çalkaladığım su olmak kırılacak eşya taşıyan bir kamyon…