
Ahmet Haşim – Hayatı ve Eserleri
Ahmet Haşim (1884 Bağdat – 1933 İstanbul) Şair ve yazardır. Sembolizmin öncülerindendir. Bağdat’ta doğmuştur. Babası mülkiye kaymakamlarından ve Bağdat’ın eski…
En güzel şiirler
En güzel şiirler
Ahmet Haşim adlı şaire ait tüm şiirlere, hayatı hakkındaki bilgilere, şair hakkındaki yorumların yer aldığı sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Ahmet Haşim (1884 Bağdat – 1933 İstanbul) Şair ve yazardır. Sembolizmin öncülerindendir. Bağdat’ta doğmuştur. Babası mülkiye kaymakamlarından ve Bağdat’ın eski…
Zannetme ki güldür, ne de lale, Âteş doludur, tutma yanarsın, Karşında şu gülgûn piyale… İçmişti Fuzûlî bu alevden, Düşmüştü bu…
Gün bitti. Agaçta neş`e söndü. Yaprak ates oldu, Kus da yakut; Yaprakla kusun pariltisindan Havuzun suyu erguvana döndü.
Denizlerden Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin. Bilsen Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen…
Canan gülüyor eski yerinde Canan ki gündüzleri gelmez Akşam görünür havuz üzerinde, Mehtab, kemer taze belinde Üstünde sema, gizli bir…
Ziya-yı şemse kapanmış bütün deriçeleri Bir öyle hücreye benzer ki ömrümün kederi. Gubar-ı ye’s ü fena sinmiş orda elvana Emel,…
Bir Acem bahçesi, bir seccade Dolduran havzı ateşten bade. Ne kadar gamlı bu akşam vakti Bakışın benzemiyor mutade. Gök yeşil,…
Su değil, mesimin havası akan Duyduğun yaprağın, dalın sesidir Suda yıldızların parıltısıdır Bu karanlıkta bazı bazı çakan…
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümayan, Güller gibi… sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nalan; Gün doğdu…
Yeşil sularda, büyük inciden çiçekler açar Gümüş böcekler okur aba bir neşide-i hab, Durur sevahilin üstünde, biheves, bitab, Güneş ziyasını…
İşveyle, fısıltıyla, gülüşle Olmuş sebi sevda yine bihap Oklar gibi saplanmada kalbe Düştükçe semadan yere mehtap… Buseyle kilitlenmiş ağızlar Gözler…
Ateş gibi bir nehr akıyordu Ruhumla o ruhun arasından Bahsetti derinden ona halim Aşkın bu onulmaz yarasından. Vurdukça bu nehrin…
Bir gamlı hazânın seherinde, Isrâra ne hâcet yine bülbül? Bil, kalbimizin bahçelerinde, Cân verdi senin söylediğin gül. Savrulmada gül şimdi…
Ağaçların seheri zirvesinde titreşiyor Tuyûr-ı fâniye-i âlem-i tahayyül ü hâb. Semâyı kaplayacak, şimdi, gâzeler gibi nûr Zavallılar kalacaklar esir-i ufk-ı…
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak. Sular sarardı yüzün…
Bir taraf bahçe, bir tarafta dere Gel uzan sevgilim benimle yere Suyu yakuta döndüren bu hazan Bizi gark eyliyor düsüncelere.
Titreyen ellerimle penceremi Actim afaki leyle karsi… Yine Gecenin gölgeden manazirina Imtizac eylemis nücumü bahar… Sihri eb`at icinde simdi gümüs…
Şu bakır zirvelerin ardından Bir süvari geliyor kan rengi. Başlıyor şimdi malül akşamda Son ışıklarla bulutlar cengi. Bir bakır tasta…
Kalbim Benim bir ormandı, İsimsiz, asude, Bir büyük orman; Ve gölgelerinde revan Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi Dağıtırken sükutu…
Dönsek mi bu aşkın şafağından, Gitsek mi ekaalîm-i leyâle? Bizden daha evvel erişenler, Ağlar bugün, evvelki hayale… Dönmek mi? Ne…